16 Ocak 2014 Perşembe

Amniosentez

Amniosentez

Başta genetik inceleme olmak üzere değişik bazı hastalıkların teşhisinin konulması amacı ile bebek henüz anne karnında iken suyunun alınarak incelenmesi işlemidir. Özellikle;

- 35 yaş üzeri gebeliklerde ( Özellikle Down Sendromu riski yüksektir)
- İkili tarama testi sonucunda genetik hastalık riskinin yüksek çıkması durumunda,
- Evvelki çocuklarında genetik hastalık mevcudiyetine,
- Her iki eşin ailelerinde ve 1. derece yakınlarında mevcut genetik hastalık durumunda,
- Ultrasonografik kontrollerde genetik bir hastalık olma şüphesi durumunda,
- Her iki eş' te daha evvelden tesbit edilmiş bir genetik anormallik durumunda,
- Her iki eş' te aşırı endişe ve merak olması durumunda.

genetik inceleme amacı ile amniosentez işlemi yapılır.

Amniosentez işlemi gebeliğin 16. ve 19. haftaları arasında yapılır. Karın bölgesi özel bir antiseptik solüsyon ile steril edilir. Özel bir enjektör ile ultrasonografi eşliğinde iğne ucunun girdiği yer görülerek bebeğin suyundan ortalama 20 cc alınır. Bebek kısımlarına ve beslenme organına temas edilmemesi önemlidir. Sıvı alındıktan sonra annenin yarım saat kadar dinlenmesi gerekir. Düşük riskini önlemek amacı ile rahim gevşetici ilaç tedavisi verilir ayrıca enfeksiyon riskini engellemek amacı ile uygun antibiotik tedavisi verilir.

En iyi şartlarda yapılan amniosentez işleminde bile 250-300 de bir ihtimalle düşük yapma riski vardır. Genellikle düşükler genetik anormallik çıkan sonuçlarda daha fazladır.

Amniosentez sonucu, FISH denilen yöntem ile 1 hf içinde, normal inceleme ile en geç 1 ay içinde alınır. Anormal çıkan sonuçlarda, genetik anormalliğin şiddeti doğrultusunda her iki eş ile görüşülerek takip veya gebeliğin sonlandırılması işlemine gidilir...

Op. Dr. İsmet Yıldırım,  Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

11 Ocak 2014 Cumartesi

Gebelik ve Gribal Enfeksiyon


Gebelik ve Gribal Enfeksiyon

Gribal enfeksiyon virüs kaynaklı olup , ağız ve burun yolu ile yakın temas neticesi bulaşır. Virüs alındıktan ortalama 2-4 gün içinde hastalık hali ortaya çıkarır. Halsizlik,  kas eklem ağrıları, yüksek ateş, üşüme, burun akıntısı, boğaz ağrısı vb şeklinde seyreder ve sıklıkla 1 hafta içinde kendiliğinden geçer. Vücut direnci düşük insanlarda ( Yaşlı, çocuk, gebelik, şeker ve böbrek hastaları, kanser hastaları ) hastalık daha ağır seyreder ve sekonder enfeksiyon denilen bakteri ve mantar enfeksiyonunun ilavesi ile daha ağır bir tablo ortaya çıkarır. Sekonder enfeksiyon durumlarında tedaviye antibiotik ilavesi yapılmalıdır.


Gebelerde vücut direnci hormonal etkiye bağlı olarak azalır. Salgın durumlarında gebelerin toplu yerlerden izole edilmesi , hasta ve çocuklardan uzak tutulması korunma açısından önemlidir. Hastalık halinde ise yüksek miktarlarda sıvı alımı, protein ağırlıklı beslenme , ateş düşürücü tedavi yapılması genellikle yeterlidir. Hastalığın ilerlemesi ve sekonder enfeksiyon oluşumu kolaydır. Gerekirse antibiotik kullanımından kaçınılmamalıdır. Bol istirahat iyileşmeyi hızlandırır. Bitkisel ürünler rahimde kasılmaya sebebiyet verebileceğinden kullanımı uygun değildir. Yetersiz beslenme durumunda vitamin takviyesi yapılabilir. Şikayetlerin düzelmesinden sonra bebeğin ultrasonografik kontrolü yapılmalıdır...

Op.Dr.İsmet YILDIRIM, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

 

Gebelikte İkili Tarama Testi




Gebeliğin erken dönemlerinde başta Down Sendromu ( Mongol Hastalığı ) olmak üzere bazı genetik hastalıkların bebek henüz anne karnında iken tesbit edilmesine yarayan değerli bir testtir. 11-14 hafta arası gebelik döneminde yapılır. Önce ultrasonografik inceleme ile bebeğin ense kalınlığı ölçümü yapılır, baş popo mesafesi ölçülür, ayrıca kalbin dört odacığı ve kapak kan akımları tesbit edilir, burun kökü kemiği görülür, bazı damarların kan akımları kontrol edilir ve rapor haline getirilir. Bu veriler ile hasta laboratuvara gönderilir ve anne kanında iki maddenin kontrolü için kan alınır. Çıkan kan sonuçları ve ultrasonografi verileri özel bir bilgisayar programı ile değerlendirilir ve anne karnındaki bebeğin genetik hastalık riski tesbit edilir. Riskin yüksek çıkması halinde Amniosentez yani bebeğin suyunun alınması ve direk genetik inceleme yapılması yoluna gidilir. İkili tarama testi ile genetik hastalık teşhis oranı iyi bir ultrasonografi ile %90 lara kadar çıkabilir. Riskin yüksek çıkması durumunda yapılan amniosentez işlemi ile teşhis oranı % 100 lere yaklaşır.